MİNİ ZİHİN TERAPİSİ

MİNİ ZİHİN TERAPİSİ:
Her akşam yatarken ve sabah uyandığınızda yatağınızda 5-10 dakika derin nefes egzersizi yapın. Bu sırada gözlerinizi kapayın. İyice rahatlayın ve sadece nefese odaklanın.
Sonra kendinizi bir nehirde akıntıya bıraktığınızı hayal edin. Nehrin bir okyanusa açıldığını, sizin güvenle, huzurla kendinizi akıntıya bıraktığınızı, nehrin kenarlarında ise hayatın bolluk ve bereketini fark edeceğiniz, ağaçlar, meyveler, tarlalar, güzel evler, mutlu insanlar ve muhteşem bir doğa hayal edin. Gördüğünüz her şey için ve kendiniz, sağlığınız, sevdikleriniz için teşekkür edin. Bu nehirde her an daha iyi olduğunuzu ve her an okyanustaki ışığa yakınlaştığınızı hayal edin.
Sonra kendinizi en muhteşem halinizle hayal edin ve öyle hissedin. Vücudunuz için, sağlığınız için, çevikliğiniz için şükredin.
En muhteşem halinizle yaşadığınız hayatı hayal edin ve o mutluluk ve şükran hislerini hissedin.
Hayatınızdaki şu an ve o halinizle her şey için teşekkür edin.
1.Öncelikle kendinizle ilgili sınırlama, korku, inançlarınızı saptayın.
2. Bu inançları tek tek ele alın ve değiştirin.
3. Kendinize yeni seçimler yapın
4.Zihninizdeki imajınızı güçlendirin, büyütün ve en muhteşem halinizi hergün hissedin ve hayal edin.
5. Her gün mini zihin terapisini yapın.
6. Beslenme konusunda kaliteli besinlerle beslenin.
7. Hareketli olun ve keyif aldığınız aktiviteleri yapın.
8. Beslenmenizi ve duygularınızı yazdığınız günlüğü her hafta değerlendirin. Gelişmelerinizi kaydedin.
9. Bir sene sonunda kendinizle ilgili ulaşmak istediğiniz sonuçlarını ulaşmış gibi şimdiki zamanda yazın.
10. Kendinize bir pano yapın, sene sonunda istediğiniz sonuçları resmedin.
11. Yazdığınız sonuçlara bir de seçim ekleyin mesela ‘’ huzurluyum, sağlıklı ve mutluyum’’ kelimesine ve ‘’ artık gerçek özümü anlamayı seçiyorum’’ gibi.
12. Mutlu olmak için, mutlu olmayı seçin ve hayatınızdaki her şeye, kendinize, çevrenize teşekkür edin.

Her zaman yaşam nehriyle birlikte git. Asla akıntıya karşı gitmeye, nehirden hızlı akmaya çalışma. Sadece mutlak bir rahatlık içinde, her an kendini yuvada, rahat ve varoluşun içinde huzurlu hissederek git.
Unutmaman gereken şey yaşamın kısa değil sonsuz olduğu ve bu yüzden de aceleye hiç gerek olmadığıdır. Acele etmek yalnızca bir şeyleri kaçırmana neden olur. Varoluşun acele içinde olduğunu gördün mü hiç? Mevsimler zamanında gelir, çiçekler zamanı gelince açar, ağaçlar hayat kısa diye hızla büyümek için koşuşturmazlar. Tüm varoluş yaşamın sonsuzluğunun farkında gibi görünür.
Biz hep buradaydık ve hep burada olacağız; tabi ki aynı biçimlerde, aynı bedenlerde değil. Yaşam evrimleşmeye, daha yüce evrelere erişmeye devam ediyor. Ama bunun bir sonu olmadığı gibi, bir başlangıcı da yok. Başlangıçsız bir yaşamla, sonsuz bir yaşamın ortasında var oluyorsun. Daima bu iki taraflı sonsuzluğun ortasında yer alıyorsun.
Varoluşun gizemlerini soruşturmaya bıraktığın anda varoluş kapılarını sana açar, seni buyur eder. Ve varoluşun gizemlerine bir misafir olarak girmek onurlu bir şeydir. Doğaya saldırmak, doğayı zorlamak ise barbarlıktır. Altın gelecek işte bu olacaktır; bilim varoluşla bir mücadele veya çekişme yerine bir aşk ilişkisine girdiğinde; onunla tezat olarak değil, derin bir ahenk, derin bir dostluk içinde var olabildiğinde.
OSHO-Altın Gelecek (Golden Future)